ali c yoksuz
senin ışığın ve o acayip diğerleri
sıkışmışsın, kendine yiyecek bir şey bularak
kemirdiğin evden, çıkmışsın. yalnız ve
kararlı hayvanlar gibi avının, yatağının.
altında yürüyen siğilli küçük bebekler, kayatuzları
camiye atılmış birkaç çürük muska
senin allahın, senin yanlışlığın.
burası sivil asya, kadim bakirlik evveli, cennetsizliğin senin.
senin ve aminli. aminsiz, yemin dolu bakışların
senin. evet mezartaşında resmi olan iki zengin adam
utanan, sıkılan iki zengin adam
toprağın altı sıkı, paletler. cetvelle çizilmemiş ve milyondan çok.
lekesiz ve lekeli şeyler. çini mürekkepleri. bardağın. senin. son şarkın olduğu yer
orası. sen ey kınlı, kuşamlı kirletilmiş şey!
senin ağzınla tuttuğun toprak şey
yalnız şey. yeni şey. soymuşlar bedenini
kulaklarında çınlayan. evet. allahın sesi.