Seni neden doğurayım?
Rahimden geldik, klostrofobik bu
Nereye döneceğiz, teolojik

Ellerini ellerinle kanatmanı önermem
Göğsünde dünyanın dönüş hızı
Ağzında çocukken yuttuğun sakız
Tat kaçıran bir bağlılık hissi
Tutunamıyor ağzının erimiş duvarına
Kırmızı bir şeyler söyleniyorsun diye şimdi
Seni uzak doğuya doğru uzatmam gerek
Sınırlar ve sinirler kaldırıldı

Neden doğurayım seni?
Mikroplarımı yurt bildin de
Seni zımparalayan o denizciye kaçtındı
Denize tuz oranın yetmedi diye
Siyah beyaz biri olarak yerlere dökülüp
Dile geldikçe eskidi eski şarkıcı yüzün
Seni artık köşelerinden birleştirmem gerek
Şişirdiğin masalların yasaklandı çünkü

Doğurayım neden seni?
Batıya doğru inceltiyorsun soruları
Yarını iptal edilmiş bir oyun bildin, şimdi
Gündüz yüzlü sirenler dünleri ısırıyor
Kırmızı bir şeyler senden söz ediyor diye
Yurtsuzluğundan bir öykü kızarıyor

Eski doğmuşluğuna öte mordan şimdi
Işıklı bir yatıştırıcı yazıyorum
Doğur diye kendini yırtıldığın yerden

-dilara elitaş

Next

[ilk şiir] koray karaduman | abim ve ben