yıkarken mabedini o beni yıkmadan
illa billa kahredip içimde
yay diye gerilmiş sımsıkı güdüleri
arzumdan ısırdığın o kerbelâ
ve daha bir sürü şey için
yaklaş ağzıma gaddar
i need no merhamet
ya da beni topla beni evime götür
de ki elimi tuttu yolda edepsiz
bu sarhoşu anca intihar paklar
bu sarhoşu bu sefer dolanmadan
yüzyıllar evvelinden kalmış beline
günü yok karanlığına aldırmadan
utanmadan kalmışım kıyafetsiz
ben deyip de utandırmadan
ne evim oldu benim inan ne dükkânım
soyup derimi pul pul medüzalar arasından
süt akan ırmakların tomurcuklu memelerin
terlemiş ayva tüyü oğlanların
nefsime kurduğun tuzaktan kaç âşığının haberi var
anlat onlar arasından
kaçı çalıp ateşini tepelerinden isyana mülk
sana ezber ettirebilir ki bu şirkleri
kaçı caddelerinden geçip senin kaçı kırkbinceddinden
şavkın sularımda bu şirkleri
işte haset işte şükran
işte arzum işte kerbelâ
hoyrat olmuş eğilip gücenip
hoyrat olmuş soruyor
ey türkiyeli lubunya
söylesene zulüm mü zalimin
zalim mi zulmün karnından düşüyor
ilk hangisinin yakıldığını kim biliyor
ateşlerin başında – mağaralarda – ormanlarda – çukurlarında cesetlerin – ince sızılarında –dağlar seni delik deşik – delik deşik seni dağlarında –
yaşamak sıyırdığım kalçamda
çiçekleniyor da neden
buhurumeryemler – hüsnüyusuflar – benefşeler – saffetiderunlar – şakayıkınumanlar
peygamberler hangi sevişmenin yası için
peygamberler neden firdevsiâlâmı zapt
o barikatlar arasından ey türkiyeli lubunya
kahkahası şen ola bi kerecik anlat ey
yalvarırım bağlayıp kör olduğum pusuna
tohumlarını pulluğunu develerini tüm işte düsturuna karşı
şiddetinden yere paralel düşüp düşüp
köle olup eteğine şimdi sen sahip şimdi sen efendi
duasını kabul etme beni intihar paklamayacak
yeltensin allahına kadar estetiğim diye
dişlerim kasığına dayanıyor
dişlerim kasığına dayanacak
– Okan Yılmaz