zamanı geçmiş yakınmalar dili, diye bir şey varmış
yapıyorlar hem nasıl yapıyorlar
neden yapıyorsunuz desen kendin olup
desen desen cevap verirler
bir huşuya kapılırlar
işte orası da gerçek bir odadır.
serin sularda yunduğunuzu düşlersiniz yine kurtulamaz
gibi duymaktan

seni yolda tuttum
sana bir şey söylemenin tatlı edasıyla
senin yolunu tuttum

kaç dil öğrendiniz türkçe’nin içinde
yakınmaların zamanı mı olurmuş dilde
vardıysa niye hiç görmedik
bu yüzden yeni bir dil çıkarmanızı biraz güçle
sağa sola doğru sallayın
dil anca öyle kendine
gelecekte bir şey var
mı knatısla dolaşanlar neyin peşinde

karıncayiyen veya sinekle takılın mesela
hiç olmadı bir kurbağadan yardım alın
bir kurşunu çektiğiniz tüfeğe bırakın
şiiri bir defa çok kez yere ufalayın
bence bundan selanik üzümlü bir keke hayır denmeyecek
tarantino sevenler dışında
ve içinde olmanın bir labirent
birbirine yakın çıkış kapıları olan
sürekli her çıkışta içe koşan
bir sen hayal et

etmene gerek var mıydı?
çakmak ister misin
bende yok.
çıkmak ister misin

-betül aydın

Next

[şiir] rahman yıldız | DEUS EX MACHINA 004 “Diskotekte Orhan Veli.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönder