20 mart 2019
kanatlarının altındaki hastalıkta yüzeriz.
avucumda biraz da çocuk parmakları çizgiler belirler,
özlemek hıçkırığıyla geçecek bir bahçeye ekildi mi çürük kemikler,
zamanlar sanırım çözülemeyecek bir sese döner,
lirleri çatlamış deride iki katil: size de hoş geldiniz demek lazım.
kıpırtısızca sokulan iki göz: size de ölmeyi öğretmek lazım.
ki nasılsa reflekstir
iki serserinin kalp kemirmeleri.
21-22 aralık 2019
ilk ölümler sessizliğin gözyaşında biraz da kör ve tatlıdır.
narince yırtılan çığlıklar kabzada toplanır,
yeraltının tırnakları uzar, tıpkı bir kirpiyi ezen ayak gibi tutunur eşine..
duymamayı seversin kanı, belki biraz denizanası olup kuma fırlatılmayı.
yatağının altında rüyadan ölen biri sana doğru esner, sen sanırım yutkunarak kabus görmekten kendini sakınırsın.
kaburgalar yavaşça birbirine doğru çekilir
kırılan ilk kemiğin imzasıdır nefesteki yara.
lazarusum bir şair yarattın,
teşekkür ederim.
8 ağustos 2020
yaz yalnızca melekleri yakardı, annem bana böyle anlatmadı.
26 eylül 2020
kalıp seni seyrettim.
aynada:
yorgun alevler akıl hastanesi bahçesinde iki çiçeğe adımlıyordu.
ciğerimin altına kırmızı parmaklarla işlenmiş ay yarığında
günahlarını silmemeyi,
kokunu otobüs koltuklarında bırakmamayı,
ingiltere sokaklarındaki karındeşen jack’i,
mezarlara en güzel aşkın yağmurlar bırakmak olduğunu,
öğreteceğim sana.
ve göğsüne gömemediğim ağrılar şimdi kışı üşütecek.
13 temmuz 2021
uçurtmalar bulutlara saplı.
halbuki aramızdan sıyrılan hançer seviyordu bizi.
6 temmuz 2022
kör piyanist sızlayarak notasını öperdi.
herkes inanmak ister biraz: kozasına dönen kelebeğin ölmediğine, hiçbir bebeğin büyümediğine,
psikanalitik sevişmelerin mastürbasyon olmadığına, otopsiye yazılan dudak izi kalmadığına..
ve herkes yine duymamak ister biraz: vicdanlı aşklardır süregelen hep avutmalar-avunmalar,
iki katili anlatan
tatlı..çocuk masalları da var.
(bilinçaltımızda dönen film şeridine kader demektir aslen en masum yalanlar.)
8 ağustos 2022
ölülerin neden hâla telefonları çalar?
3 thoughts on “[şiir] diary of a murderer martin | yiğit bağcı”
sair-ane
sair-ane
iliklerime kadar değindi, yazarın kalemine yüreğine sağlık. gelecekte adını daha çok görmek dileğiyle açık olsun.