bir, 
buradan çok uzakta gibiydi 
göğe baktığında ay’ın gözükmeyeceği kadar uzakta- uzak zamanların diyarında
eğilip büküldüğün o sonsuz uzayda
irrasyonel tüm sayıları resmetmiş
tüm kelimeleri tüketmiş
tüm boşlukları doldurmuşum
zamanı cebimde biriktirip kaybolduğuna inanmışım tüm duyguların
bir cenazede siyah kalmadığında anlamışım karanlığın gölgenden ne kadar uzakta kaldığını

iki, 
kendini tanımıyor gibiydi
bu iki gözden, kulağına su kaçmış hissinden, birinin sana baktığını fark etmekten 
uzaklaşmış etten, uzaklaşmış beyinden
kalbin atmıyor-atmasın / bu bedenden uzandım artık diğer zamanlara
aynı hızda dönmeyen bir dünyada, toprağın ikinci katında
dikenli güllerin yaprakları kesiyor tırnaklarını
saçların değiyor tanımadığın boyunlara 
yarım asır bir sik başaramamış adamların gözlerinin yansımasında 
kendini tanımıyor gibiydi yalnızca

üç, 
buraya hiç gelinmemiş gibiydi
babaanne evi kokusu bir dolapta saklanmamışken 
ince el derisi yaşlı damarlarını saklamış gibiydi
o dolabın arkasına dünyanın en çirkin kedisini çizmişim de kimse fark etmemiş 
zaman aynı akmamış, kimse gitmemiş
annem hiç düşmemiş
babam üç kere ölmemiş 
ben her şeyi unutmamışım gibiydi

dört, 
hiçbir şey olmamış gibiydi
gecenin karanlığına karışıp, görünmüyoruz sanmıştık
kendimizi kaybedip aramayıp kaybedip aramayıp bir tramvay durağına işememiş gibiydik
bazı günlerin sabahları diğerlerinden daha erken doğarken, 
bazı günlerin sabahları diğerlerinden daha çıplak uyanırken,
bazı günlerin sabahları yalnızca saklambaçtı
bilmediğim bir zamanda, bilmediğim bir evde, bilmediğim bir bedendeki bir sabahtı bu
sanki hiçbir şey olmamış gibiydi

beş, 
his tüm muhakemelerin üstünde gibiydi
gibi yaşamamak için en çok kendine, içindeki sesin çatallanmasına bağlıydı
ağlamak, gözyaşlarınızın aktığı anda başlamaz
bundan birkaç saniye önce – uzak zamanların diyarında
bir bedene. bir zamana. bir alana. sahip olmak değil. 
seneleri saymak değil seni avutan
geri dönüp bakmak, öyle gelmemesi, kendin kabul et artık bazı şeyleri
hissetmek, en otonomik sistemi bu yabancı bedenin
tüm muhakemelerin yanında
kendi bildiğin tek doğruyla yaşamak, bu koca yalnızlık kalabalığında
tüm zamanların en uzağında, 
beş senede beş kere eriyelim o toprağın altında

Next

dilara elitaş’tan iki şiir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorum gönder